Merhaba ben Dilek Karademir. 2008 yılında Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni tam burslu olarak kazandım ve 2013 yılında okul birincisi olarak mezun oldum. Yeditepe Üniversitesi bu başarımı ödüllendirmek için İngiltere’de bulunan East Anglia Üniversitesi’ne beni tam burslu yüksek lisans öğrencisi olarak gönderdi. Bu sayede, Eylül 2013-Eylül 2014 arasında hem akademik anlamda hem sosyal çevre anlamında hem de tecrübe anlamında unutamayacağım bir yıl yaşadım İngiltere’de.
Yüksek lisansımı uluslararası ticaret hukuku üzerine yaptım ve tahkim hukuku alanında da bir tez yazdım. Bütün bu süreçte alanında uzman akademisyenlerden ders alma ve onlarla çalışma imkânı buldum. East Anglia Üniversitesi’nde bulunan akademisyenlerle öğrenci arasında asla mesafe olmadığını, hocanın öğrenci ile her zaman yakın temasta kalabileceğini ve öğrenci ne kadar ilerlemek isterse hocaların o kadar arzu ile bir şeyler öğretmek için çabaladıklarına şahit oldum. East Anglia’daki hocalarımla konuşurken Yeditepe Üniversitesi’nden geldiğimi söylediğimde, hocalarım, memnun olduklarını, Yeditepe Üniversitesi’nden gelen öğrencilerin başarılı olduklarını belirtti.
Alanında uzman ve öğrenci dostu akademik kadrosu yanında East Anglia Üniversitesi’nin muhteşem yerleşkesinden de bahsetmek isterim. Şirin bir şehirde yemyeşil doğanın ortasında bir yanında göl ve orman diğer yanında geniş bir park ve su kanalları ile çevrelenmiş, yapı içinde ise bir öğrencinin ihtiyaç duyabileceği (market kitapçı yemekhane) pek çok şeyi içinde barındıran bir üniversite. Meydanında oturup kahve içtiğimizi gölün etrafında yaptığımız mangal partilerini unutmayacağım.
Partiler demişken East Anglia Üniversitesi’nin pek çok ülkeden pek çok öğrenci kabul etmesi sayesinde birçok ülkeden hala irtibatta olduğum birçok arkadaş edindim. Çünkü derslerde öğretim üyesi anlatır - öğrenci dinler modeli yerine öğretim üyesi yol gösterir - öğrenciler tek tek veya grup halinde dersin ilerlemesine katkıda bulunacak sunumlar hazırlarlar çalışmalar yaparlar modeli uygulanıyor. Bu da farklı ülkelerden öğrencilerle hem akademik çalışma yapmamıza hem de sosyal anlamda kaynaşmamıza vesile oldu. Tabi uluslararası öğrencilerin birbirlerini tanımaları için hem üniversitenin hem de fakültelerin zaman zaman düzenledikleri partilerin ve yemeklerin de bu kaynaşmalarda önemi büyük.
Okulun bulunduğu şehir olan Norwich hem tarihi hem de modern bir şehir. Bu şirin şehirden diğer yerlere ulaşım özellikle trenle hem az vakit alıyor hem de rahat. Nitekim Norwich, Londra’ya iki saat, Cambridge’ye 45 dakika civarı uzaklıkta. Bu da bana hem Norwich gibi güzel bir yerde yaşama hem de İngiltere’nin pek çok yerini gezme fırsatı verdi.
Son olarak öğrencilerin nerelerde ikamet edebilecekleri konusunda değinmek istiyorum. Üniversite’nin önemli sayıda öğrenciyi ağırlayacak kapasitede yurtları var. Bu yurtlar tercihe göre tek kişilik-iki kişilik vs. diye sınıflandırılmış durumda. Ben de ortak mutfağı olan tek kişilik bir odada kalmıştım ve gayet rahat etmiştim.
Uzun lafın kısası East Anglia Üniversitesi’nde geçen bir yılım benim için gerçekten unutulmazdı. Yeni insanlar yeni bir ülke yeni yerler ve akademik anlamdan kendime kattıklarım…
Bu imkanı bana sağlayan East Anglia Üniversitesi’ne ve Yeditepe Üniversitesi’ne sonsuz teşekkürler.